Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) araştırmacıları, canlı hücrelerden oluşan ve organları taklit eden çip organlar üzerinde çalışıyor. Hücresel Tedavi ve Kök Hücre Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESTEM) bünyesinde yürütülen çalışmalar, ilaçların yan etkilerini daha hızlı tespit etmeyi ve kişiye özel tedavi geliştirmeyi hedefliyor. ABD’de pilot uygulama olarak kullanılan bu teknoloji, yakın gelecekte hayvan deneylerinin yerine geçebilir.
Çip Organlar İlaç Geliştirme Sürecini Kısaltıyor
ESTEM-MEMS ve Doku Mühendisliği Birimi Sorumlusu Doç. Dr. Hüseyin Avcı, çip organların insan vücudundaki tepkileri birebir taklit edebildiğini belirtti. Karaciğerin en küçük yapısı olan hepatik sinüzoid gibi dokular, mikro kanallarla oluşturularak ilaçların etkisi gözlemlenebiliyor. Bu yöntem, ilaç geliştirme sürecini 15 yıldan daha kısa bir sürede tamamlamayı mümkün kılıyor.
Küresel Sağlık Tehditlerine Karşı Stratejik Öneme Sahip
Covid-19 pandemisi sonrası biyogüvenliğin savunma sanayinin bir parçası haline geldiğini belirten uzmanlar, çip organların bu alanda büyük bir rol oynayacağını vurguluyor. Hızlı, güvenilir ve ekonomik olması nedeniyle bu sistemler, kimyasal ve biyolojik tehditlere karşı da kullanılabilir.

Çip Üzerinde Laboratuvar Çalışmaları Dikkat Çekiyor
ESTEM ekibinin çalışmaları uluslararası bilim dünyasında büyük ilgi gördü. Karaciğerin doğal yapısını taklit eden çip üzerine yapılan araştırmalar, önemli akademik dergilerde yayımlandı. Avrupa ve Türkiye’de yaygınlaşması beklenen bu teknoloji, ilaç geliştirme ve toksikoloji alanlarında devrim yaratabilir.