Makine mühendisi Emre Polat, Eskişehir’i çok beğendiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Buraya turist olarak geldik. Porsuk Çayı’nı, kent çarşısını çok beğendik. İnsanlara baktığınızda hiç kimse gürültülü konuşmuyor. Çarşıda birçok insan var ama hiçbir gürültü yok. Bursa’da böyle bir şeyi göremezsiniz. Oranın çarşısı daha hareketli olduğu için gürültü seviyesi daha yüksek. Eskişehir daha sakin ve bu bizim çok hoşumuza gitti. Tekrar gelmeyi düşünüyoruz. Eğer emekli olursam burada bir ev alıp yaşamak isterim.”
“Avrupa’da Bulamadığım Atmosferi Eskişehir’de Buldum”
Bilgisayar mühendisi Efe Gürcan da Eskişehir’in insanları ve şehir atmosferi hakkında övgü dolu sözler söyledi. Gürcan, “Eskişehir insanını mükemmel, harika buldum. Çok cömertler, çok insani davranıyorlar. Eskişehir’in İstanbul gibi bir konsepti var. Porsuk Çayı’nda İstanbul’un Beyoğlu havasını yaşarsınız. Kimse birbirini rahatsız etmiyor, herkes mütevazı” dedi.
Gürcan, Avrupa ile Eskişehir’i karşılaştırarak şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa’ya da gittim, gördüm. Eskişehir’i hep Avrupa’ya benzetirler ama oraya gittiğinizde aynı atmosferi yaşayamazsınız. Buradaki insanlar sıcakkanlı. Orada kimseyi tanımıyorsunuz, daha mesafeli ve soğuk davranıyorlar. Eskişehir’de yere düşsem 100 kişi yardım eder, ama orada kimse yaklaşmayabilir. Ölümlü dünya, önemli olan mutlu olmak.”
Ziyaretçilerin anlattıkları, Eskişehir’in hem yaşam kalitesi hem de insan ilişkileri açısından ziyaretçilerde olumlu bir izlenim bıraktığını gösterdi.