Çocukluğundan beri hayvancılıkla uğraşan Armağan, özellikle kış aylarında küçükbaş hayvanların bakımında yaşadığı zorlukları dile getirdi
Ali Armağan, 2012 yılında baba ocağına dönerek çobanlık yapmaya başladığını belirtti. Küçüklüğünden beri bu işi yaptığını ve mesleğe duyduğu sevgiden dolayı geri döndüğünü ifade eden Armağan, “Askerden dönünce koyunculuk işini devraldım. Üniversitede makine bölümü okudum, ama bu meslek bir tutku. Eskilerin dediği gibi, alışan bir daha bırakamıyor. 35 koyunla başladım, şimdi 450 koyuna ulaştım” dedi.
Kış aylarında bakım maliyeti artıyor
Kışın hayvanlarını otlatamadığı için ağılda beslediğini anlatan Armağan, koyunları için çeşitli yemlerden oluşan özel bir karışım hazırladığını belirtti. Saman, pancar küspesi, mısır, yonca ve ayçiçeği gibi besinleri harmanlayarak koyunlarına veren Armağan, kış aylarında bakım maliyetlerinin yaz aylarına göre daha yüksek olduğunu söyledi. “Yazın sadece sopanı alıp otlatmaya çıkıyorsun, ama kışın yem vermek zorundasın. Bu da maliyeti artırıyor. Günde 450 koyuna 1’er kilo yem veriyoruz. Hesaplamaya kalksak işin içinden çıkamayız. Ama ne kadar iyi bakarsanız, o kadar verim alırsınız” ifadelerini kullandı.
Kuzulama kışın yapılıyor
Koyunlarının kuzulama döneminin genellikle kış aylarına denk geldiğini belirten Armağan, “Kuzular serin havada daha iyi büyüyor. Kış boyunca onlara göz kulak oluyoruz, mart ve nisan aylarında büyüyenleri satıyoruz. Bu dönemde peynir yapımı da artıyor, çünkü süt verimi yüksek oluyor” dedi.
Hayvancılık meraklılarına tavsiyeler
Hayvancılığın zorluklarına rağmen meraklılarına tavsiyelerde bulunan Armağan, “Yemini üretebilen ve düzenli bir şekilde bu işi yapabilecek olanlara kesinlikle öneririm. Ancak aylık gelir olmadan bu işe başlamak çok zor. Hayvancılığın, hem ekonomik hem de yerel üretim açısından ülkemize büyük katkıları var” şeklinde konuştu.